Bursa'da kentsel dönüşüm: "Beton yığını, başka bir şey değil" | En eksiksiz bursada nerede yemek yenir hakkında genel bilgi

Betona gömdü ruhlarımızı bu siyasal islamcılar ama bunlara oy verenlere müstahak beter olun.

Bursaya son 5-6 yılda sık giden bir İstanbulda yaşayan bir yabancı olarak gördüğümü söyleyim. Bursa'ya dışarıdan çok yüklü miktarda para girmiş. Paranın önü açık olunca oluk oluk akmış. Başka bir matematik, başka bir aritmetik. Sanayisi gelişmiş olduğu için dikkat çekmemiş. Güzel şehir. Daha yaşanılabilir hâle getirmek için olağanüstü bir çabayı hakediyor. Gösterilebilirse tabii ki. Yeni yolla falan Eskişehirin batısı ile Balıkesirin kuzeyinde kalan ülkenin sol üst köşenin en stratejik konumdaki kenti denebilir.

eski bursada olmak var deişim deişim dediler ülkeyi mahvedtiler fakir halk açlık sefalet

Tüm bursa yıkılıp yeniden yapılsa yeridir. Romantikliğin alemi yok.
Çünkü biz insanlar vahşice tarumar etmişiz. Çirkin binalar çirkin sokaklar her yere darmadağın yayılmış özensiz ve harabeye dönmüş yapılar. Üstelik pek çoğu yıkılmak üzere. Çevre yolundan Bursa'ya baktığınızda nasıl kanser hücreleri gibi Uludağ'a doğru çirkinliklerimizle yayıldığımızı görebilirsiniz. Şuan kentin merkezi gece ikamet edeni olmayan harabelerle dolu. Denebilir ki geceleri insan yoğunluğundan fazla bina yoğunluğu var.
Öte yandan ovaya 99 depreminden sonra yeni bina yapımına izin verilmeyip etraftaki tepelere şehir planlaması alt yapısı ve kamu binaları yapılsaydı o günden bugüne neredeyse üç katına çıkan ova içi yapılaşma o deprem dalga hızının çok yüksek olduğu yerleşime elverişli yerlere taşınmış olacak ve ova tekrar tarım işlevine dönüştürülmüş olacaktı.
Yönetmek yada yönetenlere akıl vermek romantiklerin işi değil rasyonel bakabilenlerin işi olmalı.
Unutmayın sizin çocukluk anılarınızı olduğu yerler başkalarının çocukluk anıları yok edilerek yapılmıştı.
Doğa ile uyum içinde bir şehirleşme sistematiğine hemen bugün geçmek gerekmektedir. Bu adım ne kadar geç atılırsa gelecekte bu atımı mutlaka atacak olanların işi o kadar zorlaşacaktır. Ama biliniz ki bu adım bir gün mutlaka atılacak ve bu çirkin şehirler tüm anıları ile yok olup yeni ve doğaya saygılı tasarlanmış şehirlere dönüşecektir.

Bundan başka bir konu da şudur ki "toprak kimsenin olamaz toprak herkesin olmalıdır." Konut ihtiyacına göre devletin planladığı bir bölgede ve devletin planladığı standartlarda konutlar yapılır. Arazinin özel mülk oluşu hayatın doğasına aykırıdır. Devlete ait arazi üzerine devletin planlaması doğrultusunda inşa edilmiş konut bir nevi kiralanmış özel mülk kabul edilebilir. Veya tarım arazisi onu tarımsal üretim için kullanacak üreticilere kiralanabilir. Ama asla bu araziler özel mülk olmamalıdır.
Bir araziyi özel mülk yapan ve arazinin belediyece tarla kabul edilmesi ile arsa kabul edilmesi arasında devasa bir değer farkı oluşmasını sağlayan sistem hem rantın hem talanın sorumlusudur.
Devlet ekonomik değer üretmenin nispeten kolaylaştığı şehirlere zamanla gerçekleşen göçlerin ortaya çıkaracağı her türlü sorunu önceden görüp tedbir alması gerekirken bunu yapmamıştır.
Bununla birlikte konut sorununu herkes için çözmesi gereken devlet kurduğu bu toprak mülk olabilir ama arsa tarla farklıdır düzen ile bir kısım vatandaşı için sorunu çözülemez hale getirdiği için gecekondu ve çarpık yapılaşma göç alan tüm şehirleri kontrolsüz yayılan kanser hücreleri haline getirmiştir.
Oysa Osmanlı'da böyle bir özel mülkiyet kavramı yoktu.
Kalbimi oraya gömün filmilde hiç unutmadığım bir sahnedir. Kızılderililere kendi yaşayış şekillerini bırakıp beyaz adam gibi yaşamaya alışmaları için çiftlikler tapulamak istiyorlar ve onları ikna etmek için yine bir kızılderiliye "onlara kendi arazileri olacağını söyle" diyorlar. Ve o diyor ki kızıl derili dilinde "toprağa sahip olmak" ifadesinin karşılığı yok.
Bence bunun insan hayatında da hiçbir karşılığı yok.

Abi bursayi bozmayın ya…..

Yaw bunun için imza kampanyası başlatamaz mıyız?

Malesef toki meselesi anlattığınız gibi değil ilk başda anlaçma ofislerine birbirlerinden gizli giden gece 11 lerde imzalanan sözleşmelerin yaşattığı pişmanlık kaldiki hiç alanmasınlar kendileri etti kendileri buldu biz tayakadın mahallesi olarak diplerinde resmen ölüme terk edildik ne doğal gazımız ne internetimiz var herhün yangın her gün çöken binalarla uyuyor uyanıyoruz hıtsızın hiçmi suçuyok herkez hak ettiğini yaşar bursa bu siyasi kafasızlıkla devam ederse daha beterinede layıktır olan bu şehri seven genlere oluyor

Bursa' yı beğenmiyorum Şanlıurfa yı tercih ederim hayat ve yaşantı yönünden

2002 de Muradiye de turizm otelcilik lisesine başladığımda bilgisayar atölyesinin camında dışarı baktığımda yemyeşil Bursa ovasını görürdük hey girdi günler 20 senede bir şehir bu kadar mı değişir bu kadar mı betonlaşır

20 yıl öncesi bursa neredeyse tarihten silinmişti akp geldi bursayı tarihiyle yeniden insaa etti cocuklugumda hatırlarım nilüfer de yeşil alan neredeyse hic kalmadı dağara taşlara ovalara yaylalara binalar diktiler tarih kayboldu emin olun su cenneti bursa yakında su bulamayacak hale gelecek nilüfer yüzünden

Şurada yorum yazan CHP liler size gülüyorum resmen CHP nin yönettiği belediyelerde ne başarısı var ki AKP yı eleştırıyosunuz İzmirde normal yagışta ortalık felaket oluyor daha alt yapısı bile yok şehrin.İstanbulda Ankarada daha bir çivi dahi çakmadılar.Musluk açılışını törenle yapan bı parti Eskişehir de ara mahalleler bataklıktan ibaret komık olmayın.Burda ancak kendınızı kandırırsınız.

Müstahak hepinize,beter olun,ilerde mezar yeri bulamazsınız umarım.%60 cahil ruh hastası oy veren var ,kafası basan %40 toplanıp eylem yapamadınız mı belediye önünde.Uludağı da kökünden kazıyıp toki konut yapsa yine sesi çıkmaz ordaki halkın