Harşıt Tarihi ve Harşıt Tanıtım Videosu. | tirebolu nereye bağlı hakkında en eksiksiz bilgiyi sentezleyin

Yavuz sultan selim den önce Karadeniz laz ve alevi turkmenlerden oluşurdu, şehir merkezleri de yer yer Rum du, ama Yavuz piçi öyle bir soykirim yaptı ki herkesi yok etti ve ne Laz kaldı ne Rum, Aleviler de zorla sunnilestirildi, Çepni Türkleri alevi olarak Kafkasyadan Karadeniz'e gelen bir halktır ve hepsinin alevi ocağı Gümüşhane kürtün dür, aslında Kafkasya Çepni Türkleri günümüz İran'ın kuzeyi ve Dağıstan bölgesine denk geliyor, bu arada Çepni Türklerinin aslında "İran, Azeri, Kürt, Ermeni ve Türk karışımı" bir halk olduğu da söylenir ki zira tarihçiler de Çepni halkını tam türk kabul etmez zaten, bu dediklerimi yobaz vezir kuyucu Muratpaşa nin ortaya çıkan kayıtları da doğrular niteliktedir zaten, hatta Ebu Suud şerefsizi denen şeyhülislâm Çepniler için kâfir, zındık ve katli vacip alevi köpekleri bile demiştir, bu gibi belgeleri asla ortaya çıkarmazlar tabi ama dürüst tarihçiler bunları bir şekilde söyler, zaten yavuz selimden sonra Karadeniz Bölgesi adeta yol geçen hanı gibi ordan burdan milletlerle dolduruldu ve zorla sunnilestirilen geriye kalmış Rum, laz , Ermeni halkları bugünkü dengesiz kültürü oluşturdu, mesela müslüman Ermeni Hemşin halkı, az da olsa gizli hristiyan Laz halkı, zorla müslüman edilen acara gürcü halkı, bunlar da yetmezmiş gibi ordudan zonguldaga kadar tüm hattı hindistan dan getirilen cingenelerle doldurdu Osmanlı, ordu ve Kastamonu'da mesela çingene kökenliler çoktur, Cumhuriyet döneminde de katliamlardan ziyade asimilasyon politikası oluştu, öyle bir asimilasyonki Karadeniz halkının kendisi bile ne olduğunu bilmiyor, herşeye devlet karar veriyor sadece, mesela sen Çepni türküsün, Çepniler hep müslümandi, ya da hemsinler sadık Ermeni gibi, ya da Lazlar hiç yoktu ve Rusya onları katledip sağ kalanları Türkiye kurtardı gibi yapilan katliam ve asimilasyonlarin tam tersi anlatılır, oysa Osmanlı ve Türkiye sadece Kürt, alevi katletmedi, sadece Kürt yâda Alevi asimilasyonu yapmadı, tüm diğer halklara bu uygulandı, saygılar esenlikler. sevgiyle kalın.

"Doğankent'in 500 yıl önce Kürtün-i Zir olan ismi Manastırbükü olarak değiştirilmiş" deniliyor. Bu bilginin dayanağı nedir, ben bununla ilgili hiç bir belgeye denk gelmedim, eğer bunu destekleyen bir belge varsa paylaşırsanız sevinirim. 1849 yılına ait belgelere yansıyan köy adlarına bakıldığında Kürtün-i Zir ya da diğer bir anlamıyla Aşağı Kürtün'ün sınırları Törnük ile Kirazlık (Koryana-Torul) arasındaki köyleri kapsadığı anlaşılmaktadır. Kürtün-i Bala yani Yukarı Kürtün köyleri de yine aynı belgelerde bugünkü Kazıkbeli Yaylası çevresindeki ve Yaylalı deresi (Sümüklü Deresi) çevresindeki köylerden oluştuğu görülür. Yani bugünkü Kürtün Aşağı ve Yukarı Kürtün'ün birleşmesiyle oluşmuştur. Harşit ise ayrı bir nahiyedir. Harşit'in her ne kadar 1849 yılı öncesinde Kürtün-i Zir'e bağlı bir köy olduğu düşünülse de bunu destekleyen bir bilgi mevcut değildir. 1682 tarihli Mufassal Avarız Defterindeki bilgilere göre Harşit'in, bu yıllarda Kürtün Kazasının idari merkezi olduğu düşünülen Tirebolu'ya bağlı olduğu görülüyor. Aynı belgelerde bugünkü Kürtün ilçesi içinde yer alan köylerin ise Görele'ye bağlı olduğu görülüyor.

Elinize sağlık, harika bir çalışma olmuş, sanırım bu bir ilk , inşallah bu tür çalışmalar çoğalır, yayla tanıtımı da yapılmalı diye dşünüyorum, teşekkür ederim