Bu makale, portakal mevsimi hakkındaki tartışmayı güncelleyecektir. portakal mevsimi hakkında bilgi ediniyorsanız, bu Mandalina Bahçesi – Mandariinid – Tangerines Music makalesinde portakal mevsimi hakkında bilgi edinelim.
Table of Contents
Mandalina Bahçesi – Mandariinid – Tangerines Music içindeki portakal mevsimi ile ilgili genel bilgiler en doğru
Bu Hometown Inn web sitesinde, kendiniz için daha değerli bir anlayış için portakal mevsimi dışındaki bilgileri güncelleyebilirsiniz. Hometown Inn sayfasında, sizin için her gün her gün yeni ve doğru bilgileri güncelliyoruz, Size en iyi değeri getirmeyi umuyoruz, Kullanıcıların internetteki haberleri en doğru şekilde kavrayabilmelerine yardımcı olun.
Konuyla ilgili bazı açıklamalar portakal mevsimi
Bazı görüntüler portakal mevsimi ‘in içeriği ile ilgilidir
Okuduğunuz Mandalina Bahçesi – Mandariinid – Tangerines Music hakkında bilgi görüntülemenin yanı sıra, Ardından, hometown-inn.com her gün hemen aşağıda yayınlanan daha fazla bilgi arayabilirsiniz.
portakal mevsimi ile ilgili anahtar kelimeler
#Mandalina #Bahçesi #Mandariinid #Tangerines #Music.
mandalina.
Mandalina Bahçesi – Mandariinid – Tangerines Music.
portakal mevsimi.
portakal mevsimi içeriğiyle HometownInn ‘ın size verdiği içerikle, size değerli olacağını umarak daha fazla bilgiye ve yeni bilgiye sahip olmanıza yardımcı olacağını umuyoruz.. hometown-inn.com ‘ın portakal mevsimi içeriğini izlediğiniz için içtenlikle teşekkür ederim.
Erkek, korkunç hayat sarsıntıları altın da yorgun; Kız, bahtiyarlık ve hürriyet sarhoş… Erkek, yüzünün çizgilerinde Hayat tecrübelerinin ve hayat ihanetlerinin izlerini saklıyor; Kızın parlak bakışlarında tecrübesizliğin ürkekliği ve maceraların hasreti var… Erkek yirmi beşinde ve cesur. Kız yirmisini biraz geçmiş ve fettan… ve… Mevsim bahar… işte onlar böyle karşılaşıyorlar… Erkek, kızın gözlerinde bir cennet görüyor… Kız erkeğin sert yüzünde bir masal şehzadesi arıyor… Bakışıyorlar ve geçiyorlar. Erkek, başkalarından hep kızı işitiyor… Kız, arkadaşlarından hep erkeği dinliyor.. Gençlik tez canlıdır… ve gönüllerinde uyuyan yılanlar başkaldırıyor. Gece… Etrafta ağaçların dallarını okşayan sinsi rüzgâr… Ötede beride ötüşen kuşlar ve böcekler… Gökte ay ışığı… Ve… Yan yana erkekle kız… Eğer mevsim bahar ve vakit gece olursa…
Eğer sinsi rüzgâr yapraklarla fısıldaşırsa… Eğer kuşlar ve böcekler öterken gökte ay parlarsa… Ve bu dekorun ortasında bir genç erkekle bir genç kız yan yana bulunursa… Onlar ne konuşur?… İşte bunlar da onu konuşuyorlar… Erkek: “Seni seviyorum” diyor… Kız: “Bu sizin herkese söylediğiniz sözdür, diye cevap veriyor…
Erkek ağır basıyor: Nişanlanalım!”… Kızın cevabı daha keskin çıkıyor: “Ben seni sevmiyorum ki’”…
Erkeğin karşılığı kılıç gibi iniyor: “Sevmiyorsan bu vakit benimle burada niçin bulunu‐yorsun?”… Kız susuyor… Erkek de susuyor… Yaramaz kuş yoruluyor ve tembel böcek uykuya dalıyor… Ay… O, bütün esrarı biliyor… Ay her şeyi görüyor… Fakat ay naziktir… Ve kendi fazlalığını anlıyor: Bulutun arkasına çekiliyor…
Erkek kıza bakıyor: Bir ilahe gibi güzel… Kız erkeğe bakıyor: Bir masal kahramanı gibi yakışıklı… Karanlık suçları gizler… Çirkinlikleri örter… Karanlıkta her şey güzeldir… Çirkin güzel olur… Güzel, çok güzel olur… Ve eğer gönüllerdeki yılan başkaldırmışsa… Ve başlar dumanlıysa karanlıkta bir kız çabucak ilahe olur ve erkek tanrılaşır… İşin doğrusu nedir? Erkek kızı seviyor mu? Kim bilir? Kız erkeği seviyor mu? Kim bilir? Erkek kızı niçin buraya çağırmıştır? Bilinmez ki. Kız neden buraya gelmiştir? Anlaşılmaz ki… Öyleyse her şeyi bilen aya soralım… O, “ikisi de seviyor” diyor…
savaş elbette gereksiz yere kötüdür ama gerektiğinde ırkını korumak için savaşacaksın. toz pembe şeyler rüyalarda olur.
O?ooooookookooooiookoooookiokokoooiokoooookooooooookookookokokooooiokooookooooooiooookooioooiookokokoooioooookokookoookookooiooooiiooioookiooooookoookooookokokoiooookoookookookookokkokiokookokokoooookoookokooookokokoooiokkoooooiokoookokoioookokooookoooookookokoiokoooookookoooookokokokookookookookooooooookokooikiokokokokookioooookooookoookoookokoiooookookokookokokoookoookookokokokoookooooookiooookookoookoookokokokokookokokookooookooooookokooookooooooooooookokoooookoookokooookookokokok
Önce tanrıyı sorguladı insan, kendi yarattığı tanrılara sarılarak. Gerçek tanrıya kızdı ve dedi ki sen benim tanrım olamazsın! Tanrı uzattı elini ve sordu cevabını bildiği soruyu… _Peki neden! _Çünkü sen ne muhasebeci, ne tetikçi ne de hırsıza benziyorsun..
I m ukrainian. I've been impressed by this great movie. Main theme great too
Bir gün öleceğiz ve bizi hatırlayacak tek bir kimse kalmayacak anılarımız çektiğimiz acılar mutluluklarımız bizimle beraber toprağa girecek Öldüğümüzde eğer düşünme yeteneğimiz carsa ihtimali yok ama ya varsa sürekli pişman olurduk heralde bunu onu şunu neden yapmadık diye düşünürüz diye tahmin diyorum hadi gelin bu saatten sonra hayattımızda istediğimiz her şeyi yapalım ve korkmayalım düşünmeyelim ve yaşayalım yaşatalım. Karamsar olduğumuz bu bedenden biraz olsun çıkıp dışarıdakiler gibi yaşayalım onlar gibi aptallık yapalım mutluluk böyle bişey demek ki
ağustos 11,kürkçü dükkanından istifa edemedik
hangi müzik aleti bu, bilen var mı
This Movie will remain engraved in mine and my sister's memory because after watching it we decided to recommend it to our father and we sat and watched it together… and after our father passed away, this movie became one of the things through which we search for my father's laugh and tear and soul!
Kelimelerle mahvettik her şeyi''
duygularımı anlayıp paylaşabilirsiniz,bana merhamet gösterebilirsiniz ama acımı hissedebilir misiniz?hayır.
acı çekersiniz ve ben de çekerim.sizi anlarım.
acımı anlayabilirsiniz ama onu hissedemezsiniz.
taste of cherry
dut ağacının ve mandalina ağacının beni bu kadar etkileyeceğini düşünmezdim,hafif bir tebessümle bu şarkıyı unutmamak için kendime söz veriyorum. ve ben verdiğim sözleri tutarım ivo özellikle kendime verdiğim sözleri!
Dostoyevski Cəhənnəmi bir cümlə ilə belə özətləyib: " Cəhənnəm insanın qəlbində sevginin bittiyi yerdir.." və
Osho əlavə edir: " Yaxşı insanlar Cənnətə gedər deyil, yaxşı insanlar haraya gedərsə, Cənnət orası olur.."
Sen gördüğüm en güzel çirkinsin.
Notre Dame'ın Kamburu
Mandalina çok sempatik bir meyve değil mi..
ruhumu arıyordum
birden ölüverdim
ne saçma bi hayat
Ah insanlar niçin her şeyi anlamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi
eksiksizonun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları…Fatih Harbiye, Peyami Safa
Babam sekiz yaşındayken yedi kardeşi ile birlikte yetim kalmış.Babaanneme köyün öğretmeni burda perişan olur bu çocuklar Mustafayı bari şehirde yurda gönder zanaat öğrenir işini kurar hiç olmazsa demiş.Babannem babamı dokuz yaşında beş parasız şehre yollamış.Babam ilkokulu bitirmiş.Bir yandan da ustasının yanında kundura dikmeyi öğreniyor.Haftada bir gün tatili var her tatil gününde bisiklet satan bir dükkan var zaten oraya gidip bisikletleri seyrediyor.Çok istiyor bir bisikleti olsun.Resmen yemiyor içmiyor para biriktiyor bir bisiklet alıyor.Yurda götüremez evi yok götürsün ustasının evine merdiven boşluğuna koyuyor bisikleti.Anlatırken o gün gibi heyecanlanır bisikletle eve kadar nasıl geldim uçarak gittim sanki öyle sevinerek derdi.Bisikleti koyduktan sonra yurda gitmiş o gece uyuyamamış heyecandan.Ertesi gün bir bakıyor bisiklet yok sokağı ayaga kaldırıyor yok.Ağlamaya başlıyor ustası teselli etmeye çalışıyor ama nafile.Çok üzülüyor.Bu şarkıyı ne zman dinlesem babamın hiç binemedği bisikleti aklıma geliyor.Sedyede kaybettiği ilk eşi yaşayamadığı çocukluğu.Her sene bana bisiklet alırdı.Eskimeden yeni bisikletim olurdu.Bir yerlerde beni duydugunu biliyorum inşallah en güzel bisiklete sen biniyiorsundur baba
Sağ qalmış canımın sol tərəfinə,
Tanrının yox olmaq ağrısı gəlir.
İyi ki müzik var
hamzaya ttten girem
İlk 15 saniyesi güzel devamı hep tekrar ediyor.
Kuşlar uçmadıkça tavşanlar zıplamaz. (Pipkin)
“Masum insanlara kötülük ediyorlar , gerçek olaylara karşı güvenimizi sarsıyorlar.” Göz ucuyla Metin ‘e baktı. “İnanarak dinlememizi güçleştiriyorlar. İnsan her sözü kuşkuyla karşılıyor artık. Gerçekle düş birbirine karışıyor; yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz. Tutunacak bir dalımız kalmıyor. Tutunamıyoruz.”
İnanıyorum ki bu yorumda buluşan insanlardan çok güzel dostluklar kurulur.
mapushaneler içinde bir mapushane seçtim kendime,
üstü beyaz altı siyah.
denizler içerinde bir deniz seçtim kendime,
üstü ayaz altı maraz.
dertler içinde bir dert seçtim kendime,
üstü kara altı yara.
yaşamlar içinde bir yaşam seçtim kendime,
üstü kefen altı beden.
benzersiz şu zaman içerisinde epi topu bir avuç mutluluk isterdim kendime
alt üst olmadan gülüşlerle dolu
lakin gel zaman git zaman ceplerimin delik olduğunu farkettim
tutmayı istediğim şeyler bana taşırken yük olması gerekirken
yaşam denilen şu yolda
kaybettikleri yük olurmuş insana meğer
sözlerimden geriye suskunluk kalacak
yaşamaya devam edersem eğer
sözüm ona ki hiçbir şeyin sonu yok
iki dirhem bir beden içerisinde
insanın içinde tuttukları
yaşam, bir tas gözyaşıdır
ensesi kalın değilsen eğer
Yorumları okurken ,geride bu müzikle, bir kitap okuyormuş hissiyâtına kapıldım. Herkesin mandalina bahçesi birbirinden farklıymış, onu anladım.
This kind of Deep music it's my First choice….Wonderful!!!
"Yöneldiğinizde ferahlık veren yer iyidir."
En üstteki su üç yorum. Ne güzel hikayeler biliyor insanlar ne güzel şeyler var kalplerinde. Sizleri tanımak güzel birşeydir herhalde.
Oyuncak sepetinde, yada karşıdaki arsada
şuralarda bir yerlerde, çocukluğum olacak.
Skakala