PC OYUNCULARI İÇİN BİR FELAKET SENARYOSU: STEAM DOLAR KURU ARTIŞI | Yeni güncellenen yıllara göre döviz kuru hakkındaki bilgilere genel bakış

felaket senaryo gerçekleşti. maalesef 🙁

17:03 "6 ay sonra dolar 15 lira oldu"…

11:38
Konunun kökeni, Atatürk'ün İttihat ve Terakki iktidarı devrinde (1903’ten sonra Enver, Talat ve Cemal Paşa triumvirası devleti idare etmeye başlamıştır.) attaché militaire olarak Sofya'da bulunduğu günlere (1913-14) rastlar. Balkan Savaşları bitmiştir ve Balkan ülkelerinin kendi düzenlerini kurmaya başladıkları zamanlardır. Kimi Bulgarlar düzen kurma çabasını sabık Tuna valisi ve Ziraat Bankası'nın kurucusu, Sadrazam Mithat Paşa'nın bölgedeki faaliyetlerine dayandırırlar. (Paşa’nın faaliyetinden bazıları: Tarım kooperatifi ve sendikaların kurulması, gazete çıkarılması ve telgrafın getirilmesi.) Bulgaristan’ın nüfusunun büyük bir kısmı köylülerden oluştuğu için bu konudaki çalışmaların üzerine düşülmüştü. Halk tabanında da destek görünce tarım üzerine bir ekonomi modeli uygulandı.
Derken Atatürk’ün görevli olduğu dönemde bir pastanede denk geldiği olay, onu derinden etkiler. Bir Bulgar köylüsü, siparişi alınmadığı için ve siparişini getirmesi için kendini hakir gören garsona bağırarak isyan eder. Atatürk, Bulgar köylüsünden mülhem Anadolu köylüsünün de böyle sabit kadem ve cesur olmasını istediğini sonraları sıkça söyler. Hatta "köylü milletin efendisidir", sözünün bu döneme ait olduğunu söyleyenler de vardır.
(Yıllar önce Fikret Kızılok, bu olayı "Bir Devrimcinin Günlüğü'" albümünde Atatürk'ün sevdiği "La Vie Est Brêve"/"Hayat Kısa" adlı şarkıyı okurken anlatmıştır.
https://youtube.com/watch?v=VeO4vsTfSvA )
Halk evleri, halk odaları Atatürk'ün planı doğrultusunda kurulsa da yeterli olmaz. Yaşı geçkin insanların, daha çok köy nüfusunun korunması ve ekonomik kalkınmayı sağlayacak şekilde eğitilmeleri üzerine kurulmuştur. Köy enstitüleri de Bulgaristan menşeilidir. Bulgaristan muhaciri İsmail Hakkı Tonguç'un tavsiyesiyle Milli Eğitim Vekili Hasan Âli Yücel'e sunulan projedir. İsmail Hakkı Tonguç, eğitim bilimi üzerinde çalışmış bir öğretmendi. Eğitimin geliştirilmesi üzerine kafa yorduğu için önce ülke sınırları çevresindeki, sonra Avrupa'daki yayınları görev yaptığı sırada inceleyip bir proje hazırladı. Köydeki çocukların köy işlerini uygulamalı olarak öğrenmelerini kapsayan ve "yerinde eğitim" diye de bilinen bir modeldi. İnönü devrinde yürürlüğe girdikten sonra Hasan Âli Yücel'in kurduğu "Tercüme Bürosu" sayesinde Batılı ve Doğulu eserler tercüme edilip bu okullarda okutuluyordu. Müfredatlarıyla ilgili detaylı bilgileri buradan öğrenebilirsiniz.
( https://iskultur.com.tr/tonguc-ve-enstituleri.aspx )
Köy Enstitülerinin faaliyete geçmesiyle uygulamalı eğitim kuramı üzerinde çalışan öğretmen ve eğitim mensuplarının ilgisini çekmeye başladı. Dünya'nın çeşitli yerlerinden takip edilmeye başlandı. ABD'li Dewey de onlardan biriydi. Uygulamak istediği sistemi https://en.wikipedia.org/wiki/Experience_and_Education_(book) adlı eserinde belirtmiş ve Türkiye'de uygulanan sisteme dair tuttuğu raporun da tesir ettiği birçokları tarafından düşünülmüştür. https://kutuphane.tbmm.gov.tr/cgi-bin/koha/opac-detail.pl?biblionumber=128662&query_desc=kw%2Cwrdl%3A%20dewey

Fakat Demokrat Parti'nin kurulmasından hemen sonra bu kurumlar; Halk evleri, halk odaları ve enstitü tehdit olarak halk tabanında yayılmaya başlar. Propagandayı hazırlayanlar DP'nin "ağa" azalarıdır. Aydın'da toprak sahibi olan Adnan Menderes'in başı çektiği CHP üyeleri birer ikişer istifa edip Demokrat Parti’yi meydana getirirler. Toprak mülkiyetini halka verme, yani halka dağıtma işine baştan beri karşıdırlar. Atatürk'ün vefatını fırsat bilip bu meyanda çalışmaya başlarlar. DP'yi kurduktan sonra propaganda yaparlar. Din ve ahlâk meseleleri bahane edilip kurumlar kâh Nazi çalışma kamplarına, kâh Faşist teşekküllere benzetilir. Yetmez, Sovyet teşekküllerinin ithal edildiği iddia edilip İnönü'yü töhmet altında bırakırlar. Ağaların mecliste nüfuz sahibi ve koltuk sahibi olduğunu düşünürsek İnönü'nün dayanması mümkün olmaz, önce Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç görevlerinden azledilir. Ardından tedricen köy enstitüleri ve halkevleri kapatılır.

Hasan Âli Yücel'in hakkında açılan davanın baş aktörleri devrin sağcı eğitimcileridir. Hüseyin Nihâl ve Orhan Şaik bunların başında gelir. Her ikisi de ısrarla Milli Şef İnönü'ye Hasan Âli hakkında "okulları komunist yuvası hâline getirdiği" yönünde şikâyet dilekçeleri gönderirler. Mahkemede de söz alıp "Komünizm'i yaymak"la itham ederler. Oysa Yenikapı Mevlevihânesi'nde yetişmiş ve Babası Ali Bey gibi mütedeyyin bir memurdu. Aynı zamanda filozoftu. (Ali Bey, II. Abdülhamit devrinde Japonya'ya gönderilen fakat Japonya/Kuşimoto civarında batan Ertuğrul Fırkateyni'nin amiraliydi.) Hasan Âli Yücel, bu mahkeme kayıtlarını yayınladı. ( https://iskultur.com.tr/davam.aspx )

Arz ederim.

Steam güncel dolar kurunu yaparsa Türkiyede oyun almak lüks olucak

"1 ay sonra dolar 11 lira oldu oyun alınmaz"

Well, about that…

2018'de Disket Kutusu'nun 1. yil donumu videosunun girisinde de Steam kuru artirabilir demistiniz. 5:30'da aynen "18 liralar, 31 liralar kalmayacak yakinda." diyorsunuz. 🙂

faruk yaladığın o batının zenginliğini nereden aldığını gizleyerek çok güzel algı yapıyorsun! bizde afrikayı sömürseydik zengindik şimdi! tek tipleşmeden dert yanan birisinin köy enstitülerini ger istemesi çok komik! siZİN zihniyetiniz asla bu millet tarafından kabul görmeyecek ve başa getirilmeyecek! taverna devrimcileri sizi!!

1 ABD Doları eşittir
9,99 Türk Lirası

Ağzınıza sağlık. Gerçekleri paylaşmışsınız.

Egeyi ver, Doğu Akdeniz ve Kıbrısı ver, ülkenin güney sınırlarında terör devleti kurulmasına müsaade et,Libya başta olmak üzere Afrika ülkelerinden çekil, Kafkasya'ya karışma, eskiden olduğu gibi Nato'nun yani A.B.D'nin uydu devleti haline geri dön, bak o zaman dolar da düşer, hepsi de düşer. Türkiye, prangalarından kurtulup her geçen gün kendi menfaati doğrultusunda adımlar attıkça baskılar daha da artacak. Dur daha ne gördük ! Dolar 20 TL bile olacak. Ülkenin içinde bulunduğu durum emperyalistlerin pençesinden kurtulma gayretinde olan Türkiye'ye karşı yapılan yıldırma çabalarıdır. Yani kimse mi farkında değil anlamıyorum arkadaş, savunma sanayisinden tut milli meselelerde takındığımız tavıra varana kadar adeta kurtuluş savaşı veriyoruz. Bunları söyleyince iktidar yanlısı değil , memleket yanlısı oluyorsunuz, o yüzden korkmayın !!! Etrafımızda ve içimizde dönen dolapları bir gün illâ farkedeceğiz ancak korkarım ki o vakit çok geç olacak.

Reboot ya da remake lazım bu ülkeye, acı ama şaka da olsa gereken bu

Memleketin haline bak ya o kadar kötü ve içinden çıkılamaz durumdaki işi EĞLENCE sektörü olan insanlarda bu konuda duyarsız kalamayıp gerçekleri çatır çatır konuşuyor. İşi haber yapmak sunmak olan insanlarda ülke güllük gülistanlıkmış gibi göstermek için yalamadıkları yer bırakmıyorlar. Bazıları da oradan buradan aldığı fonlarla algı yönetimi yapıp yabancıların borusunu öttürüyor. Çok eskiden beridir takip ederim seni Sinan abi helal olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimden.

İki yıl önce aldığım 1080 ekran kartı oynarken iki katından fazla "değerlendi". Gerçekten değerlenmiş olsa lafım yok. Dünyadan farklı bir boyutta, her şeyin "değerlendiği" ama hayatın değersizleştiği bok gibi bir hayat yaşıyoruz. Bunu özgürce dile getirdiğiniz için sizi seviyorum.

Dürüst ve korkusuzca konuştunuz. Tebrik ederim.

Sonunda asıl konuşulması gerekenler konuşuldu.

Abi çok güzel özetlediniz steam kurunu devam videosu talep ediyorum

Sinan abi, öyle bir dolu noktadayız, öyle dolmuşuz ki konu Steam ile başlayıp bıraksan daha nerelere kadar gidicek. Bence en kötüsü de ne mağduriyetler, ne adaletsizlikler, ne haksızlıklar yaşıyor bu toplum ve hepsine "peki tamam öyleyse" denip geçiliyor. Eğitim ve farkındalık şart olsa da üzerimize salınmış olan korku ve öğretilmiş çaresizlik hissi asla geçmiyor. Çok sevdiğim bir sokak röportajını burada alıntılamak isterim: "Düzelecez inşallah abi ya şu olaylar bi bitsin." mentalite tam olarak da bu.

Not: Sizin gibi belirli bir forsu olan insanların da bu konulardan böyle bahsetmesi takdire şayan bir hareket. Umarım böyle podcast tadında daha da çok video gelir. Ağzınıza sağlık!

kanaliniza saygim daha da artti. agziniza saglik. bu duruma dusmemizde emegi gecen herkesin iki yakasi bir araya gelmeyecek umarim siradaki donemde.

Önceleri oyunları cd alarak alıp koleksiyon kafasında düşünürdük, sonra pahalılıktan PSSTORE dan almaya karar verdik. Store da pahalanınca mecburen cd alıp oynayıp satmaya devam ettik. CD fiyatları uçuşa geçince 3-4 arkadaş tek 1 cd alıp, aramızda kura çekip sırayla oynayıp satmaya döndük. The last of us 2 gibi oyunlarda sonuncu sırada olduğumuz için haftalarca spoiler almamak adına internetlerde gezmedik. Şimdi ise durum öyle bir hale geldi ki maalsef oynayacağımız oyunun Donanımhaberden hesabını kiralıyoruz. Atıyorum RE8 Village oynadım günlüğü 6 TL den, bir de çok uzun sürmesin diye tadını da alamıyoruz artık, 5-6 günde bitirmeye çalışıyoruz oyunları. Gel gelelim hep bir yöntem bulduk, oyun oynamaktan vazgeçmedik, gamepass falan aldık bi şekilde devam ediyoruz ama gerçekten çok zorlaştı artık, öğrenci adamın vay haline.

O felaket seneryosu maalesef gerçekleşecek.İngilterede gıda ve enerji krizi zaten başladı bile. Yakında tüm dünyada bunlar olması muhtemeldir. İnsanları savaşa hazırlıyorlar. Sefalet durumundaki bir insanı savaştırabilirsiniz anca tok olanı değil. Doları zaten dünya genelinde çektikleri andan sonra heryer karışacak. Bu bir masal değil maalesef gerçek. Korona da insanları kaosa alıştırmak içindi gerçekten bir virüs olduğu için değil. Gerçekten bir virüs olsaydı sokaklar savaş alanına dönerdi fakat bunu göremiyoruz herkes dışarı çıkıp rahat rahat geziyo tozuyo ve kimseye de bir şey olmuyor olmayacakta. Fakat asıl tehlike savaş ve kıtlık.